23 Haziran 2013 Pazar

Pamir'ler Günü

Anneler ve Babalar Günü'nü geride bıraktık..Bu günler için bu sene aklımda kalan Anneler Günü'nde Kayseri'de olmamız; Babalar Günün'de ise kuzenimin bebeğinin erken dünyaya gelmesi sebebiyle bizimle kalmasıydı..Tabiki Pamir için durum farklıydı..Onun bu iki günden çıkarttığı anlam ise Pamir'ler Günü'ydü..:)) Pamir Babalar Günü sabahı babasına mutfakta şunu söylüyordu..Bugün Anneler Günü, Babalar Günü, Pamir'ler Günü..Bizim için tam tebessümlük bir durum ama çocuk haklı herkesin bir günü var onun neden olmasın?..İlahi Pamir sen çok yaşa emi oğlum...

5 Nisan 2013 Cuma

Bana Ne Aldın

Evrim Pamir'i fena alıştırdı. Evrim, birkaç akşam işten eve geldiğinde Pamir'i sevindirmek için ufak tefek şeyler alınca(kınder yumurta gibi) bu bizim oğlanda alışkanlık yaptı. Sonrasında da her akşam babasını kapıda 'baba bana ne aldın' sorusu ile karşılar oldu. Şimdi bu alışkanlıktan kurtulmak için Evrim sadece seyahetten dönüşte Pamir'e birşeyler alıyor. Onun haricinde de alımlar son bir emre kadar son buluyor.

30 Mart 2013 Cumartesi

Sana Bir Sürprizim Var

Bugünlerde Pamir'in bitmek bilmeyen sürprizleri ile başa çıkmaya çalışıyoruz.. Pamir kimin elini tutarsa doğru mutfağa götürüyor ve sana bir sürprizim var diyor. Sonrasında da mutfak üst dolabını açmamızı talep ediyor..(Bizden talep ediyor çünkü şuan ulaşamadığı ender yerlerden birisi burası) Dolabın içinden ne çıkacağı malumunuz vecize efendim:))) Pamir'in Kinder'leri bu dolapta saklandığı için Pamir'in yeni taaruz noktası burası..Tabi beyefendi bu çikolataları normal bir yolla bizden alamayacağını anlayınca kendince bu sürpriz oyununu bulmuş..Allah'ım bu küçük canavarın beyni nasıl çalışıyor..O şaşirmadan hergün bizi şaşırtmaya devam ediyor..

28 Şubat 2013 Perşembe

Pamir'in Sütlaç Aşkı

Bir çocuk düşünün ki her öğün sütlaç verseniz yiyen..Bolulu Hasan Usta'nın tabelasını kıyıdan köşeden görse bile hemen sütlaç diye tutturan..Şayet evde sütlaç yaptıysanız sütlaçın son damlası bitene kadar başka birşey yemeyen..sütlaç yemeyi parkta oynamaya tercih eden.. Evet düşünün dedim ama bizim evde bunları düşünmeden öteye hayata geçiren bir varlığımız var tabiki o kişi Pamir'den başkası değil..Pamir'in sütlaç aşkı tam olarak ne zaman başladı hatırlamıyorum ama geçen yaz (2 yaşındayken) ismini bile telafuz edemiyorken sütle diye tutturup ağlardı..Tabi yaz olduğundan bizim için bu işkence katmerlenirdi zira işin içine birde dondurma talepleri girerdi. Bu akşamda Pamir'in yine sütlaç krizi tuttu. Öyle ki aldığımız yerden eve gelinceye kadar olan süreçte bile Pamir'i oyalamak zor oldu. O hemen sütlaçını yemek istiyordu..Arabada falan olmasıda zerre kadar umurunda değildi..Allah'tan eve sorunsuz gelmeyi başardık ve mutlu sona evimizde ulaştık.. Pamir için bir olmazsa olmazda sütlaç üzerine dökülen fındıklar..Dikkat ama fındık yerine asla fıstık olmaz..Ayrıca fındıklar illaki kırılmış olmalı; bütün bütün sütlaç üzerinde kendilerine yer edinmemeli.. Bunlarda Pamir'in sütlaç prensipleri..Komik ama gerçek:)))

21 Şubat 2013 Perşembe

Sihir...

Morfinden daha güçlü ağrı kesici nedir? Vallahi ben buldum cevabını. 'Anne öpücüğü'. Pamir üstünde çok etkili. Ne zaman düşşe ya da bir yerini acıtsa koşa koşa yanıma geliyor ; anne öp diyor. Ve tabiki hemen öpülüyor. Sonra mı? Sonra ağlayan sızlayan çocuk susuyor. Oynamaya devam ediyor. Bunun sihir, keramet neresinde; bilimde 'adı varmı' bilmiyorum ama bizim evde son derece hayat kurtarıcı:))

18 Şubat 2013 Pazartesi

Pamir 2.5 yaşında



 Bugün Pamir 2,5 yaşına girdi. Mini mini elleri, tatlımı tatlı dilleri ile oğluşuma sağlıklı mutlu büyüsün inşallah..

17 Şubat 2013 Pazar

1 Çocuk Hiçbirşey 2 Çocuk Çokşey

Ben artık eskiler ne derse koşulsuz şartsız inanır olacağım. Zira hepmi haklı çıkarlar söylediklerinde. Eee ne de olsa yaşanmışlıklar, deneyimler hep eskilerin yanında.. Evrim 4 günlük şirket toplantısı için Antalya'ya gidince Pamir ve benim için hareketli günler başladı. Evimize gelen gidenin fazla olması içinde bitmek bilmez bir enerjiye sahip olan oğlumun fitilini daha da bir ateşledi. Özellikle Balkan'ın gelmesi ile Pamir resmen Nirvana'ya ulaştı:)) Aralarında 3 yaş fark olmasına rağmen bir saniye durmaksızın 2 çocuk bütün evin altını üstüne getirdi. Uyku uyamadıkları gibi, bizede uykuyu haram ettiler..Ayrıca çok az yemek yiyerek (karın tokluğuna) bol bol su içtiler(koşturma sonucunda hareretten)..Ve ablamla bana iki lafın belini kırmayı nasip etmediler..2 günün sonunda ablam ve ben perte çıkarken iki çocuk yeni çıkan araba misali ışıl ışıldı. 2 günün özetinde: Acaba ikinci çocuğu yapmalıyız sorusunun cevabı bende yine hayır oldu. (Yine diyorum çünkü sorunun cevabı sürekli değişiyor) Kafamda da hep'1 Çocuk Hiçbirşey 2 Çocuk Çokşey'cümlesi dönmeye başladı..


  

 2012-Yamaçevler

6 Şubat 2013 Çarşamba

Pamir'in Dilinden

Konuşmaya yeni başlayan her çocuk gibi Pamir'in de kendince bir dili var. Bazı kelimeleri çok düzgün telafuz etsede bazı kelimeler var ki bizim ve ileride Pamir'in hayatında fenomen olabilecek nitelikte..Ha birde her çocuğun dilinden annesi anlar diyorlar ya bu kesinlik doğruymuş. Zira bazen Evrim bile Pamir'in ne konuştuğunu bana soruyor..Gerçi son günlerde Pamir gayet güzel konuşuyor. Bana kalsa ben o yarım yamalak yeni konuşmaya başladığı hallerini daha çok seviyordum. Tam öp öp doyamazsınlık durumlardı.. Neyse konumuza geri dönecek olursak işte 2012 yazından bu güne Pamir'in dilinden seçmeler.. Nono: Dondurma Sütle: Sütlaç Banne: Babaanne Korktigo: Korktum Hepisiniz: Herkes Armut: Elma (Ne kadar doğrusunu söylesekte nafile bizim evimizde elma ve armutun ismi çoktan değişmiş durumda) Kaka: Çiş (hangisi geliyor anlamakta zorlanıyorum:))

30 Ocak 2013 Çarşamba

Bitmeyen Seremoni..

Bizim evde şu sıralar popüler olan iki parça var. İlki yılbaşı ruhunu hale iliklerimize kadar bize hissettiren jıngle bells; ikinci ise happy birthday şarkısı. İlk şarkıya bu kadar takılmasının sebebi sanırım melodisi ve klibindeki görüntüler (kardan adam, noel baba). Bunun üzerine çok kafa yormaya gerek yok. İkincisinin sebebi ise mum üfleme sevdası.. Pamir'de her çocuk gibi mum üflemeye bayılıyor. Hatta öyle ki mumlar enaz 3 kere üflenmeden pasta mutfağın yolunu bulamıyor..Hal böyle olunca bizde Pamir'e sık sık pasta alıp ya da gittiğimiz bir yerde pasta varsa muhakkak mumları defalarca yakıp üfletiyoruz. Tabi doğum günü şarkısını söylemeyi de unutmuyoruz. Zaten nasıl unutabiliriz ki Pamir gibi bir hatırlatıcımız varken:)) Haa birde maşallah Kasım ayından sonra ne kadar tanıdığımız kişinin doğum günü varmış.. Gülden, Evrim, Özgür, Doğa, İlkay, Cem Ata, Volkan, Duygu, Gürkan (başka unuttuğum varmı bilmiyorum) Sizce Pamir'in bütün bu listedekilere doğum günü şarkısını söylemiş olması bu şarkıyı onun için favori yapar mı? Bence fazlası ile yapar.. Hazır doğum günü pasta derken işte size Pamir ilk doğum gününden kareler... Ve oğluşuma doğum günü mesajım: Ezber bozdurtan prensim bugün tam 1 yaşında. Yanağı yanağıma değdiği ilk andan itibaren bütün sıcaklığı kalbime; kokusu evimize dolan pamuk oğlum benim. İyiki doğdun..
Gülden'in evinde

23 Ocak 2013 Çarşamba

Keşkelerden Bir Demet

Pamir doğduğundan itibaren ne kadar çok keşkelerim olmuş.. Hatırlıyorum da ilk keşke Pamir'in gaz sancılarının geçmesi içindi.(Zira annemle sabah 7'lere kadar sabahladığımızı hatırlıyorum).Devamı Pamir'in emeklemesi, yürümesi, memeyi bırakması, tuvalet alışkanlığını kazanması (ki bunda halen keşkemiz devam ediyor), konuşması, kendi yatağında yatması gibi devam etti. Daha da devam edeceğe benziyor.. Aslında bütün keşkelerimi tek başlık altında toplayacak olursak başlığımız Pamir'in bir an önce büyümesi' olurdu. Ancak geçen gece ilk kez bunun tersini yaşadım. Pamir en derin uykusundayken onu bir öpeyim istedim. O da o derinliğe rağmen bana karşılık verip beni öptü ve bana sımsıkı sarıldı. İşte o an dedim ki keşke oğlum hiç büyümese hep böyle küçük kalsa ve bizimle olsa... Ama zamanı tutabilene aşk olsun..Zira kendisinin herkesten çok acelesi var; tut tutabilirsen.
2011-Urla Şule'de

20 Ocak 2013 Pazar

3 Yıl Sonra

Fazlası var eksiği yok. Tam 3 sene olmuş sinemaya gitmeyeli. Hamilelikti, doğumdu ve Pamir'i bırakamıyorum sendromu derken koca bir 3 yıl geçmiş. Ben mütemadiyen Pamirle birlikteyken kimbilir hangi filmler geldi geçti sinemalardan. İzlenesi neler neler kaçırdık gidenler bilir:)) Neyse ki artık zincirlerimi kırarak daha doğrusu Pamir'i bırakamama sendromumu alt ederek Evrim ve arkadaşlarımız ile birlikte heryerdeyiz. Peki bu sırada Pamir nerde derseniz? Sonraki zamanları şimdiden bilemiyorum ama bu gece Pamir Büyük( Ayşegül) Teyze'sindeydi. Balkan ve Cem Ata Abisi ile bol bol oynayıp koşturdu. Bütün enerjisini harcadı. Gecenin sonunda da bize yorgunluktan posası çıkmış hemen uykuya dalan bir Pamir kaldı:)) Yaşasın.... Hemen bu gecenin özetini de vereyim. Duygu-Volkan, Ahmet-Tuğçe çiftleri ile Celal ile Ceren'e filmine gidildi. Film için 'vasat' yorumunu yapabilirim. Gecenin sözü ise Ahmet'ten geldi. 'Sizi Pamir ile görmeye o kadar alışmışız ki Pamir'siz bana çok tuhaf geldiniz'. Bu yorumama hiç şaşırmıyorum çünkü biz bir kanguru misali Pamir'i gittiğimiz her yere götürdük. Ta ki Pamir kendi rızası ile bir aile ferdinin yanında kalmak isteyene kadar. Çok şükür ki o günler geldi. Artık onu kendi istediği için gönül rahatlığı ile bırakabiliyoruz ve kısıtlı bir zamanda olsa Evrim ile özgürlük diyoruz:))

19 Ocak 2013 Cumartesi

Biz Bir Aileyiz

Pamir'in doğumuyla tamamlanan çekirdek ailemizin ilk fotoğrafı. Zaten şiş olan yüzüm, narkozun etkisiyle daha da şişmiş. Vücudunda, özellikle yüzünde şişlik olmadan hamileliğini tamamlayan bayanlara 2.5 sene geçmesine rağmen hala imrenirim.
Bu fotoğraf doğumumdan 1-2 ay sonra çekilmişti. Pamir'in buradaki duruşu bu fotoğrafı benim için daha özel hale getirdi. Pamir resmen poz vermiş:))

18 Ocak 2013 Cuma

Baby On Board

Bu fotoğraf 6 aylık hamileyken kızkardeşimin düğününde çekilmişti. En yakınınızın düğününde hamile olmak zor. Ne giysem sendromları tavan yapıyor. Hadi elbiseyi bir şekilde hallediyorsun ama ayakkabı cidden sorun. Hele benim gibi ayaklarınız çok şiştiyse. Neyse ki yazdı; düğünde banan sandaletler eşlik etmişti.
Bu foto ise doğuma gideceğimiz sabah çekildi. Hazırlıklarımız tamamlanmış ve tabiki heyecan dorukta. Elim, yüzüm, ayaklarım şişlikten nerdeyse patlayacak. Bizi kavuran Ağustos sıcağını da unutmam mümkün değil. Resmen hamileliğimin bonusuydu.

17 Ocak 2013 Perşembe

Pamir'in Doğum Hazırlıkları

Pamir'e gelen çiçekler, böcekler
Pamir'den babasına ilk babalar günü hediyesi..Eminim ki baba oğul bir ömür boyunca birbirlerinin elini hiç bırakmayacaklar..
Bu kapı süsleme tamamen benin ellerimden çıkmıştır. Hem de koca bir karna rağmen. Bu kapıyı süsleyeceğim diye ameliyat saatim bile gecikti.
Yine bütün şekerler ellerimden öptü. Çok büyük bir keyifle yapmıştım hepsini. Çeşit çeşit şekerler ve çikolalatalar...

Ta ta ta İşte Ben

Herkese Merhaba, Pamir'in hikayesi 18.Ağustos.2010'da başladı. Sabah 9:25 geçe İzmir-Çiğli Kent Hastanesinde doğdu. Doktorumuz Namık Demir'di.. Genel olarak rahat bir hamilellik geçirsemde son 2 ay yazın en sıcak günlerine denk gelince Pamir'i doğurmak için gün saydım. Aşermem hiç olmadı. Kocam bu sebeple son derece şanslı bir 9 ay geçirdi. Doğum tarihimiz belirlendiğinde Evrim ve bende heyecan doruktaydı. Hele ki doğumdan önceki son gece nerdeyse hiç uyumadım diyebilirim. (aynı şey her şartta ve koşulda uyuyan kocam için geçerli değildi tabi:)) Neyse doğum sabahı 5'te uyanıp bir duş aldım ve doğum için hastanenin yolunu tuttuk. Odamıza yerleştik ve ailelerimizin dualarıyla ameliyathaneye uğurlandım. Aaa tabi birde bol bol foto çekilmeyide unutmadık.. Sezeryanla doğum yaptığım için başıma gelecekleri biliyordum. Ama bu bile heyecanıma ve korkuma engel değildi. Ameliyatım başladığında fonda Tarkan'ın 'İşim Olmaz' parçası çalıyordu. Müzik beni birazcık rahatlatmıştı. Heyecanla Pamir'i görmeyi istiyordum. Ve o sihirli an nihayet gelmişti. Ameliyatım başladıktan kısa bir süre sonra Pamir doğdu. Ağlıyordu ta ki yanağı yanağıma değene kadar. O anı ömrüm boyunca unutamayacağımı biliyorum. Ağlayan bebeğim hemen susmuştu. Kısacık durabildik öylece ama işte o ilk biribirimize sıkıca bağlandığımız andı. Sonrası önce bebeğim sonra benim yukarı çıkartılışım mutluluk gözyaşları, acı, iyileşme süreci, bebeğe adaptasyon, Pamir'in gelişimi ve şu güne kadar geçirdiğimiz bütün evrelerden ibaret. Sözüm ona Pamir'in bütün büyüyüşünü ta ilk günden itibaren kaydedecektim, yazacaktım. Ama bir türlü fırsat bulamadım bunları yapmaya. Bugünden itibaren bu gidişatıma son vererek biricik oğlumla yaşadıklarımızı anlatacağım size. Bu yazdıklarım sayesinde Pamir'de bebekliği ve çocukluğu hakkında bilgi sahibi olacak.Ee ne demişler su uçar yazı kalır...